ACAYİP ŞEYLER DİZİSİ'NİN çok meraklı, çok heyecanlı ve çok sabırsız okuyucuları bir kez daha merhaba!
Biliyorum! Biliyorum! Biliyorum! Şu Acayip Hücre kitabı gereğinden fazla gecikti. Ama bana da hak verin. Hücre konusu, gerçekten çok acayip.Şu Acayip Atom kitabını yazarken, "Bir daha bu kadar küçük bir şey hakkında kitap yazmaya kalkmayacağım, çok zor oluyor!" diye sızlanıp durduğumu hatırlarsınız.
Hücre kitabına başladığımda "Oh! Bu hiç değilse atomdan milyonlarca kat daha büyük!" diyordum. Evet, hücre atomdan büyük olmasına büyüktü ama yine de çok küçüktü.Sadece küçük olmakla kalsa iyi, bugüne kadar karşılaştığım en acayip şeydi hücre..
Nereden başlayacağıma uzun bir süre karar veremedim. Başladığımda ise, okuduğum ve öğrendiğim şeyler beni öylesine hayretler içinde bıraktı ki, yazmayı falan bir kenara bırakıp, hücre hakkında öğrenebildiğim kadar çok şey öğrenmeye çalıştım...
Bu kitapta sizlere öğrendiğim o birbirinden acayip bilgileri anlatmaya çalıştım. Fakat bazı konular o kadar karmakarışık ve içinden çıkılmazdı ki, yazmaktan çok daha uzun bir zamanı o konuları anlamaya çalışmakla geçirdim...
Üstelik size bu dizinin ta en başından beri bir söz vermiştim ve bu sözümü tutmak için gayret göstermeliydim. Öğrendiğim bilgileri, bir ders kitabındaki gibi, bir ansiklopedi maddesindeki gibi, anlaşılmaz ve sıkıcı bir şekilde değil, olabildiğince eğlenceli bir şekilde anlatmalıydım..
Zaten Tarık Uslu'yu ve kitaplarını bu yüzden seviyor değil miydiniz!?
Ancak söz konusu olan endoplazmik retikulum ya da protein sentezi, ya da Deoksiribo Nükleik Asit sarmalları gibi sadece acayip değil aynı zamanda çok acayip konular olunca, espri yapmak, komik momik bi şeyler yazmak bir miktar zor oldu.
Zor oldu ama oldu! Şu Acayip Hücre kitabını okurken, Acayip Şeyler'in öteki kitapları gibi yine çok eğleneceksiniz, eğlenirken de çok önemli bilgiler edineceksiniz...
Tıpkı atom kitabında olduğu gibi, hücreler hakkında da yazmam gereken her şeyi yazamadım...
Kitap Detaylari